Kader Değişir mi?

Bismillahirrahmanirrahim.

Rad-39 "Allah dilediğini siler, dilediğini olduğu gibi bırakır; Ana kitap O'nun katındadır."

Kehf (71-82 ) "Böylece yola koyuldular. Bir süre sonra bir gemiye bindiler. O kulumuz bu gemide bir delik açtı. Musa ona, «İçindekileri boğmak için mi gemiyi deldin? Gerçekten çok çirkin bir iş yaptın» dedi. (o kul) dedi ki: Ben sana, ‘benimle bulunmaya sabredemezsin’ demedim mi? Musa dedi ki: 'Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma.' Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. O kul, hemen onu öldürdü. Mûsâ, 'Bir can karşılığı olmadan temiz bir çocuğa kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!' dedi. (o kul) dedi ki: Ben sana; ‘benimle bulunmaya sabredemezsin’ demedim mi? Mûsâ, 'Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)' dedi. Yine yürüdüler. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yemek istediler. Şehir halkı onları misafir etmekten kaçındı. Derken orada yıkılmak üzere bulunan bir duvarla karşılaştılar. O kul hemen onu doğrulttu. Mûsâ, 'Dileseydin, elbet buna karşı bir ücret alırdın' dedi. O kul şöyle dedi: 'İşte bu, artık ayrılmamızın sebebidir. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim.' Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı. Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk. İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin. Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur."

Enbiya-88 "Zünnun'u (balık sahibi Yunus'u) da hatırla. Hani o, öfkelenerek gitmişti de, bizim kendisini hiçbir zaman sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Fakat sonunda karanlıklar içinde: «Senden başka ilâh yoktur, sen münezzehsin, Şüphesiz ben haksızlık edenlerden oldum» diye seslenmişti. Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız."

Saffat (143-144) "Eğer o, Allah’ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı, mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı."

Gözle Görülmeyen Mikroskobik Varlıklara İşaret Eden Ayetler


Bismillahirrahmanirrahim...

Yunus-61 "...Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın."

Sebe-3 "...O'nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açık bir kitaptadır."

Nahl-8 "...O sizin bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratmaktadır."

Nahl-48 "Görmüyorlar mı ki Allah’ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile nasıl sağdan soldan sürünüp Allah’a secde ederek dönmektedir?"

Yasin-36 "...ve daha bilemeyecekleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ın şanı ne yücedir."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


Yukarıdaki ayetlerde, Kuran'ın indirildiği dönemde insanların bilmediği canlılara ve hem de cansız varlıklara işaret edilmektedir. Nitekim mikroskobun keşfi ile birlikte çıplak gözle görülemeyen ve genellikle tek bir hücreden ibaret olan yeni mikrobik canlılar keşfedilmiştir. Böylece Kuran'da dikkat çekilen başka canlıların varlığı hakkında insanlar bilgi sahibi olmaya başlamışlardır.

Ayrıca ayetlerde geçen zerre tabiri, en küçük, en ufak manasına gelir ki maddenin en küçük yapı taşı demek olup, bugünkü adıyla bölünemez anlamına gelen atomdur. Ayetlerde "bundan daha küçüğü" denerek atom altı parçacıklara da dikkat çekilmiştir.

1900 lü yılların başlarında maddenin en küçük yapıtaşı olan atom keşfedilmiştir. Atom gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünel mikroskobu (atomik kuvvet mikroskobu) vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeğin etrafında dönen negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Günümüzde fizikçiler proton ve nötronların da kuark adı verilen çok daha küçük temel parçacıklardan oluştuğunu ileri sürmektedirler.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

OKU

Sivrisinek ve Örümcek ile İlgili Bilimsel Mucizeye İşaret Eden Ayetler

Bismillahirrahmanirrahim...

Bakara-26 "Şüphesiz ki Allah sivrisinek veya ondan daha küçüğüyle misal getirmekten çekinmez. İman edenler böyle misallerin Rablerinden gelen bir hak olduğunu bilirler. Kâfirler ise: “Allah bu misalle ne demek istedi?” derler. Allah bu misalle bir çoğunu saptırır, bir çoğunu da hidayete erdirir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır."

Ankebut-41 "Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


Sivrisineğin, Arapça adı ‘BEÛD’ dur. Âyette BEÛDAT’ şeklinde yer alır. Kelimenin sonundaki "t" harfi kelimeye dişil bir anlam yükler. Bu nedenle âyette bahsedilen sivrisinek dişidir. Ayrıca ‘FEVKAHÂ’ (onun ötesinde) kelimesinin sonuna ilave edilmiş sivrisineğe işaret eden "hâ" zamiri de, dişiliği ifade etmek için kullanılır. Yani mübarek ayette misal olarak özellikle dişi sivrisinek seçilmiştir.

Ve bu mübarek ayetin indiği zamandan yüzyıllar sonra, bilimsel bir dizi araştırmalar sonunda insanın kanını emen ve kanı yumurtaları için
kullanan sivrisineğin, dişi sivrisinek olduğu anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi Kuran`da dişilik ile ilgili bir takı bile bir mucize ortaya koymaktadır. Kur'an her alanda gözleri ve gönülleri körelmemişleri hayran bırakacak mucizeler sergilemektedir.

Örümcekler, dişilerin erkeklerden daha büyük olduğu azınlıktaki canlı türlerinden biridir. Canlı türleri genelde evlerini; soğuktan, sıcaktan, tehlikelerden v.b korunmak için yaparlar. Oysa örümcek evini; evine yanlışlıkla uğrayanları avlamak için inşa eder. Bu yüzden evlerin en güvenilmezi, örümceğin evidir.

Dişi örümcek, erkek örümcek ile birleştikten sonra eğer kaçmayı başaramazsa kendi erkeğini de öldürmektedir. Bu yüzden dişi örümceğin evi, bırakın başkalarını kendi erkeği için bile güvensizdir. Allah`tan başka dostlara sığınanlar, örümceğin evine sığınanlar gibi mahvolmaya mahkumdur. Kur’an, örümceğin evinin çürüklüğü ile bu mecaz manayı kastetmektedir.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

OKU