Bismillahirrahmanirrahim.
Bakara-205 "O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez."
Nisa (118-119) "Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: «Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler» dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur."
Rum-41 "(Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu) insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı: Bu şekilde (Allah), belki (doğru yola) geri dönerler diye yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını onlara tattıracaktır."
Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.
OKU
Bismillahirrahmanirrahim.
Nur-44 "Allah, geceyi ve gündüzü döndürüp duruyor. Şüphesiz bunda basiret sahibi olanlar için bir ibret vardır."
Neml-88 "Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır."
Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.
Neml suresindeki ayette hem dağların yeryüzüyle birlikte döndüğü ve hem de Dünyanın dönüş yönüne işaret edilmektedir. Bilindiği üzere ana bulut kümelerinin hareket yönü daima batıdan doğuya doğrudur. Bulut kümelerinin batıdan doğuya doğru sürüklenmesinin asıl sebebi Dünya’nın dönüş yönüdür. Günümüzde bilindiği gibi, Dünyamız da batıdan doğuya doğru dönmektedir. Bilimin yakın tarihlerde tespit ettiği bu bilimsel gerçek, Kur'an’da yüzyıllar öncesinden haber verilmiştir.
En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.
OKU
Bismillahirrahmanirrahim.
Bakara-152 "Öyleyse siz Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin."
Ali İmran-191 "Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler."
Nisa-103 "Namazı kıldıktan sonra; ayakta iken, otururken, yanlarınız üstü yatarken de Allah'ı anın. Emniyete kavuştuğunuzda; namazı dosdoğru kılın. Namaz; şüphesiz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur."
Rad-28 "...Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."
Nur-37 “Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”Ankebut-45 "Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir."Ahzap (41-42) " Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.Ve O'nu sabah akşam tesbih edin."
Mücadele-19 "Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir."
Münafikun-9 "Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir."
Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.
Peygamber Efendimiz(s.a.v) Buyurdular ki:“Rabbini zikredenle etmeyenin hâli diri ile ölünün hâli gibidir.”(Buharî, Daavât, 66.)"Size amellerinizin en iyisini, Rabbinizin huzurunda en temizini ve derecelerinizde en yükseğini, altın ve gümüş infak etmekten daha hayırlısını, düşmanla karşı karşıya gelip siz onların, onlar sizin boyunlarınızı vurmaktan daha iyisini söyleyeyim mi?" buyurdu 'Evet' dediler "Allah'ı zikir" dedi (Tirmizî, Deavât/6 3377). İbni Mace, Edeb/53 3790)En üstün amel, zikirdir, en üstün zikir ise La ilahe illallah demektir. (Taberani)"Allah'ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın. Çünkü Allah hatırlanıp zikredilmeden yapılan uzunca konuşmalar kalbi katılaştırır. Allah'tan en uzak olan kimse kalbi katı olandır." (Tirmizî, Zühd/62 2411)
OKU